Haberler

ŞEHİT VE GAZİ KAVRAMLARI
  • 09 Ağustos 2014
  • 18 defa okundu
ŞEHİT VE GAZİ KAVRAMLARI

  
Türk hukukunda \"Gazilik\" kavramı; 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ile \"Muharip Gazi\" (İstiklal, Kore ve Kıbrıs harbi gazileri) ve 2847 sayılı Türkiye Emekli Subaylar, Emekli Astsubaylar, Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri ile Muharip Gaziler Dernekleri Hakkında Kanun ile \"Malul Gazi\" (görevde, operasyonda ve terör sebebiyle gazi olanlar) olmak üzere temelde iki şekilde tanımlanmıştır. Ayrıca 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile \"Vazife Malulü\" ve \"Harp Malulü\" olmak üzere malullük kavramı tanımlanmıştır. Türk hukukunda yasal mevzuatta birçok yerde \"Şehit\" kavramı kullanılmasına rağmen şehitlik ile ilgili herhangi bir tanımın bulunmaması, en temel hukuk usullerine aykırılık teşkil etmektedir.
Türkiye\'de şehit yakınlarına, gazilere ve gazi yakınlarına sağlanan sosyal haklar, birçok kanun maddesi ile düzenlenmiştir. Birbirinden farklı ihtiyaç­larla çıkarılan kanun hükümleri, genellikle o kanunun çıkarıldığı tarih itiba­riyle gazi ve şehit ailelerinin yaşadığı sosyal ve ekonomik sorunları gider­meyi amaçlamış olup bütüncül bir nitelikte olmamıştır.
 
Genel olarak gazi ve şehit ailelerine sağlanan sosyal haklar geniş bir kapsama sahip olsa da birbirinden farklı birçok kanunun var olması, gerek kanundan yararlanan­lar açısından gerekse de kanun uygulayıcıları açısından karışıklıklara neden olmaktadır. Şehit ailelerine yönelik çıkarılan kanunlarda \"Şehit\" tanımının yapılmaması ayrı bir sorun olarak Türk hukukunda yer almaktadır. Zira tanı­mı yapılmayan bir kavramın kimi ve kimleri temsil ettiği sorusu sorulmakta ve çıkarılan kanunların sağlıklı bir şekilde uygulanmasını güçleştirmektedir.
 
Gazi ve şehit ailelerine yönelik çalışma yapma görevinin, 08.06.2011 ta­rih ve 27958 sayılı Resmi Gazete\'de yayımlanarak yürürlüğe giren 633 sayılı KHK\'nin 14. maddesine istinaden Aile ve Sosyal Politikalar Ba­kanlığı bünyesi altında faaliyet gösteren Şehit Yakınları ve Gaziler Dai­resi Başkanlığına verilmesi ile gazi ve şehit ailelerine yönelik bütüncül, uzun dönemli ve süreklilik arz eden projelerin geliştirilebileceği beklen­mektedir. Zira gazi ve şehit ailelerine yönelik çalışma yapan sivil toplum kuruluşları arasında ortak hareket tarzının belirlenememesi sebebiyle top­lumun bu güzide kesimine yönelik etkin projeler gerçekleştirilememiştir. Bu kapsamda bu konu üzerinde çalışmalar yapan tüm sosyal tarafların yıl içerisinde belli zamanlarda bir araya gelmesini temin edecek yasal bir düzenleme ve yapılanmaya gidilmesi gerekmektedir.
 
Gazi ve şehit ailelerine yönelik sağlanan haklar ne kadar geniş kapsamlı olursa olsun toplum arasında bu fedakâr insanlara ve ailelerine hak ettik­leri itibarın, saygının ve sevginin tesis edilememesi durumunda bu haklar sadece maddi boyutlu ve yüzeysel haklar olarak kalacaktır. Gazi ve şe­hit ailelerinin toplumun tüm kesimince sahiplenilmesi, onlara olan vefa borcunun ödenmesine yetmese de bir nebze olsun onlara moral kazandı­racak ve kendilerini yalnız hissetmeyeceklerdir. Bu kapsamda özellikle okullarda ve diğer eğitim kurumlarında bu kavramların içerisinin tam ve anlaşılabilir olarak doldurulması üzerinde bilimsel çalışmalar yapılarak eğitim müfredatlarına eklenmesi büyük öneme sahiptir.
Şehitlik ve gazilik kavramlarının temeli, diğerkâmlık ruhu ve inancıyla gelişen yüksek manevi ve psikolojik şuura dayanmaktadır. Dolayısıyla bu ruha sahip insanlar ve onların ailelerine karşı görev ve sorumluluk­lar sadece maddi boyutu olan politikalarla yerine getirilemez. Gazi ve şehit aileleri, sosyal hayatta ne kadar fazla itibar görürlerse acıları da o derece azalacaktır. Bu görevin yerine getirilebilmesi için toplum içinde gazi ve şehit ailelerinin farkında lığını arttırıcı projelere ihtiyaç vardır. Bu farkında lığın arttırılabilmesi için pedagojik formasyona sahip gazilerin ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarında gazilik ve şehitlik hakkında seminerler düzenlemesi öngörülebilir. Bu sayede hem gazilik ve şehit­lik olguları genç nesiller tarafından öğrenilerek gelecekte bu olguların yaşatılması hem de toplum arasında gazi ve şehit ailelerine karşı itiba­rın arttırılması sağlanabilir. Ayrıca pedagojik formasyona sahip gazilerin bu tarz eğitimleri vererek toplum içinde daha çok yer alması ve sosyal bütünleşmesi tesis edilebilecektir.
 
Şehitlik ve Gazilik kavramlarının içe­riğinin tam ve doğru olarak izah edilmesi ve bu konuda manevi hayata dair bilgilendirici ve motive edici hususların sosyal hayata adaptasyonu açısından \"Manevi Sosyal Hizmet\" ve\" Manevi Bakım\" kavramlarının sosyal ve kamusal hayata dâhil edilmesi sağlanmalıdır.